Sonbaharın Tatlısı; Nar

Sonbaharın Tatlısı; Nar

Sonbaharın tatlısı olan nar sofralarımızda yerini almaya başladı. Bir de soğun ve karanlık bir yere koyduğumuzda bir kış bozulmadan bizim onu tüketmemizi bekleyebilir. Bir çok faydası olan bu meyvenin en önemli özelliği tabiyki güçlü antioksidan içeriğidir. Vitamin ve Mineraller Bir nar günlük C vitamini ve K vitamini ihtiyacınızın yarısını, folik asit ihtiyacınızın ise dörtte birini karşılar. Narda bunun dışında kayda değer miktarda bulunan vitaminler B1, B2, B5, B6 ve az miktarda da niyasin yani B3 vitaminidir. Narın çoğunlukla çekirdeğinde bulunan mineraller günlü kpotasyum, fosfor, manganez ve bakır ihtiyacınızın % 10 ila 20’sini karşılayabilir. Ayrıca narda az da olsa çinko, magnezyum ve hatta demir ile kalsiyum vardır. Narda bu zengin besin değeri yanında asıl faydalarını sağlayan pek çok organik bileşik mevcuttur. Bunlarda nen önemli ikisi punikalajin ve punisik asittir. Punikalajin: Bilinen En Güçlü Antioksidanlardan biridir. Punikalajin, polifenoller cinsinden organik bir bileşiktir. Adını latince nar anlamına gelen punica sözcüğünden alır. Sadece nar meyvesinin kabuğunda ve taneleri saran zarlarda bulunur ve nar meyvesinin bu kısımlarına sarı renk veren maddedir. Punikalajin, bağırsaklarda kolayca emilebilmektedir ve en güçlü antioksidan maddelerden biri olduğu iddia edilmektedir. Nar suyunun yüksek antioksidan etkisinin punikalajin kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Narın genelde yenmeyip atılan kısımlarında bulunan punikalajin, hazır satın alınan nar sularında bulunur çünkü hazır meyve suyu üretilirken nar kabuğuyla birlikte sıkılmaktadır. Bir araştırmaya göre evde sıkılan ve kabuk içermeyen nar suyu,yeşil çaydan iki kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip iken; hazır alınan nar suyu, yeşil çaya göre üç kat güçlü anatioksidan etki göstermektedir. Punisik Asit: Yağ Yakan Yağ Punisik asit, sadece nar çekirdeklerinde bulunan bir yağasididir ve oranı değişmekle birlikte nardaki yağın yarısından çoğunu oluşturur. Bir narda yaklaşık 2 gram punisik asit olmasını bekleyebiliriz. Punisik asidin obeziteyi önleyici etkisi olabileceğini gösteren ciddi araştırmalar söz konusudur. Yağlı yemlerle beslenen fareler üzerinde yapılan bir deneyde punisik asit verilen hayvanlarda verilmeyenlere göre daha az yağlanma görülmüştür.Yüksek kolesterolü olan insanlar üzerindeki klinik bir çalışmada ise nar çekirdeği yağının kalp hastalığı riskini gösteren trigliserit düzeyini düşürdüğü saptanmıştır. Bu deneyler ayrıca punisik asidin yanlış beslenm esonucu ortaya çıkaran yüksek kan şekeri ve insülin direnci problemlerini azaltabileceğini göstermiştir. Punikalajin ve Punisik Asit, nardaki diğer faydalı maddelerle birlikte sağlığınıza bir sürü olumlu etkide bulunur. Kan Şekerini Kontrol Altına Alıyor Nar bolca şeker içeren bir meyve olsa da şeker hastalığına iyi gelme ihtimali var. Söz gelimi kısa süre önce şeker hastaları üzerinde yapılan bir araştırma, nar suyu içtikten sonra birkaç saat içinde açlık kan şekeri seviyesinin ve insülin direncinin azaldığını, beta hücrelerinin faaliyetinin ise arttığını ortaya çıkardı.3 Bunun dışında nar, nar çekirdeği yağı ve nar suyunun kan şekerinde uzun dönemli iyileşmeler de sağlayabileceği yönünde bulgular mevcut. Araştırma sonuçları, narın şeker hastalarında damar sertliği ve kalp rahatsızlığı oluşma ihtimallerini de azaltabileceği yönünde. Kolesterolü Azaltıyor, Kalbi Koruyor Narın kalp rahatsızlığı ihtimalini azaltmasının üç sebebi var: Nar; içerdiği antioksidanlar sayesinde damarlara zarar veren serbest radikalleri bertaraf ediyor, kolesterolü kanda taşıyarak damar çeperlerine biriktiren düşük yoğunluklu lipoproteinlerin miktarını azaltıyor ve damarları genişleterek rahatlatan nitrikasitin seviyesini yükseltiyor. Nar suyu bu yüzden kalbe e nfaydalı meyve suyu olarak adlandırılıyor. Sporcuların Dostu Nar, fiziki aktivite sırasında vücudun yorulmasını geciktirici etkiye sahiptir. Bilim adamları narın bu etkisi test etmek için 19 kişinin nar suyu içmeden ve içtikten sonra belli bir hızda koşmasını incelemişler. Sonuçta,nar suyu içtikten sonra damarların genişlediği ve koşucuların daha uzun süre yorulmadan aynı aynı hızda koşabildiği görülmüştür. Narın spor sonrası ortaya çıkan kas yorgunluğu ve ağrısını da azalttığı yönünde bazı araştırmalar vardır ama bu konudaki sonuçlar kesin değildir. Beyni Koruyor ve Güçlendiriyor Narda birçok anti-enflamatuar yani vücuttaki iltihapları gideren madde bulunur ve bunların en güçlüsü punikalajindir. Nar, bu özelliği sayesinde romatoid artrid hastalığının ilerlemesini yavaşlatabilmektedir.  Ancak iltihapları önlemesi özellikle beynin korunmasını sağlar. Alzheimer ve parkinson hastalıkların beyindeki mikrogliya adı verilen özel hücrelerin iltihaplanarak yok olması sonucu ortaya çıkıyor. Araştırmalarda nardaki punikalajin bu hücrelerin iltihaplanmasını ve söz konusu hastalıkların ilerlemesini yavaşlatıyor. Narın beyne faydaları hastalıklardan korumakla bitmiyor. Bilim adamları, hafıza zayıflığından şikayet eden ortayaşlı bir grup insana 4 hafta boyunca nar suyu içirmiş. Sonunda nar suyu içenlerin hafıza testlerinden kayda değer ölçüde yüksek sonuçlar aldıkları v ebeyin aktivitelerinin arttığı görülmüş. Beyninize değer veriyorsanız nar yemeyi veya suyunu içmeyi unutmayın. Diş ve Diş Etlerini Koruyor Nar güçlü antibakteriyel etkiye sahip bir meyve ve bu etkisin ağzınıza attığınız anda kendini göstermeye başlıyor. Nar suyu, nar özütü ve nar kabuğu üzerindeki araştırmalar, narın her bölümünün ağızdaki zararlı bakterileri öldürdüğünü ve bakteri plağını azalttığını ortaya koymuş. Ayrıca dokuları sıkılaştırıcı etkisi olan nar, diş etlerini güçlendirerek gevşek dişlerin kaybedilmesi ihtimalini azaltıyor. Nar, bağırsaklarda da zararlı bakterileri azaltırken faydalı bakterilerin çoğalmasına yardımcı oluyor. Anti-Kanser Bir Meyve Nar meyvesi ve nardan elde edilen ürünlerle yapılan pekçok deney, bu meyvenin ant-kanser özeliklerini ortaya koyuyor. Laboratuvar ortamında nar özütünün kolon, prostat, meme ve deri kanseri hücrelerinin çoğalmasını engellediği veya yavaşlattığı görülmüş. Hayvanlar ve insanlar üzerindeki çalışmalar, nar tüketmenin bu kanser çeşitlerinin vücuttaki ilerlemesini de yavaşlatabildiğini göstermiş. Nar kansere çaredir, demek için henüz erken olabilir ama narın sağlığa inanılmaz faydalı bir gıda olduğu belli.
10560cookie-checkSonbaharın Tatlısı; Nar

0 0 votes
Article Rating

Yazar hakkında

Prof. Dr. Mustafa SAYGIN administrator

Prof. Dr. Mustafa SAYGIN Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Fizyoloji Ana Bilim Dalı ISPARTA.

Subscribe
Bildir
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x