Öncelikle burada tanımlamamız gereken gerçekten uyku bozukluğunuzun olup olmadığı. Gnümüzde yaşam tarzı ile ilişkili olarak ilk bakmamız gereken sirkadiyen ritim bozukluğu ya da diğer adı ile faz kayması. Bunun için uyku günlüğü size yardımcı olacaktır. Sonrasında uyku ile ilgili şikayetleriniz var ve bunlar sizin günlük hayatınızı ciddi bir şekilde etkiliyorsa profesyonel yardım almanız gerekmektedir. Şu ana kadar ICSD kodu ile tanımlanmış 85 adet uyku bozukluğu vardır. Bunlardan birisi de sizde olabilir. En yaygın olanı hangisi diye sorarsanız uyku apnesi. Bunun da 3 tane bulgusu vardır. 1. Horlama 2. Gecede nefes durması 3. Gündüz aşırı uykululuk. Bunlar sizde mevcut ise ve sabahları baş ağrısı, sinirlilik, bilişsel fonksiyonlarda azalmala rda buna ekleniyorsa uyku polikliniğine gitmeniz gerekiyor. Bunun için size en yakın Devlet Hastanesi, Üniversite Hastanesi, ya da Özel Hastanenin uyku polikliniğinden randevu almanız gerekiyor. Ülkemizde ağırlıklı olarak Göğüs Hastalıkları, sonrasında Nöroloji ve Pskiyatri ve Kulak Burun Boğaz polikliniklerinden hangisi uyku polikliniğine sahipse oradan randevu alabilisiniz. Öncelikle şikayetleriniz kaydedilecek ve gündüz uykululuk testi yapılacaktır. Sonrasında uyku hekimi gerekli görürse ki bu yukarıda saydığım semptomlara sahipseniz Polisomnografi (PSG) testi yapacaktır. Bu test için maalesef resmi kurumlarda en az 1 yıl beklemeniz gerekmektedir. Ama hekiminiz aciliyetinizin olduğuna karar verirse bu süre daha da erken olabilir. Bu test için uyku laboratuvarında tüm gece yatmanız gerekmektedir. Uyku testinin sağlıklı yapılabilmesi için evdeki şartların sağlanıp, rahat bir şekilde uyuyabileceğiniz bir ortam oluşturulur. Vücudunuza yerleştirilen elektrotlar eşliğinde sabah kadar uyku kaydınız alınır. Eğer etkin bir şekilde uyuyup testi başarabildiyseniz ertesi sabah taburcu edilirsiniz. Sonrasında hekiminiz uyku kayıtlarınızı inceleyip size 1 hafta sonra randevu verir ve tanınız konulur. Sonrası ise hastalığınıza göre tedavi seçenekleri değerlendirilir ve size en uygun olanı reçete edilir.
Doç. Dr. Mustafa SAYGIN
Yazar hakkında