Vitamin B3 (Niasin, Nikotinik asit)
Somon ve ton balığı, yumurta, yapraklı sebzeler, brokoli, domates, havuç, tatlı patates, avokado, fındık, kepekli tahıllar, baklagiller ve mantarlar iyi beslenme kaynaklarıdır. Niyasin vücutta nikotinamid adenin dinükleotid (NAD) ve nikotinamid adenin dinükleotid fosfat (NADP) şeklinde koenzim olarak fonksiyon yapar.
Bu koenzimler hidrojen akseptörüdür; çeşitli tiplerdeki dehidrogenazlarla besin maddelerinden ayrılan hidrojen atomları ile birleşirler.
Niyasin eksikliğinde, dehidrojenasyon normal hızda sürdürülemez ve bu bağlı olarak hücrelerin fonksiyon yapan elemanlarına besinlerden oksidatif enerji sağlanması normal hızda gerçekleşemez.
Niasin, kalp hastalığı riskini azaltır ve iyi kolesterolü yükseltirken zararlı kolesterolü düşürür. Niasin ayrıca astım kaynaklı hışıltılı solunum sıklığını azaltabilir ve ateroskleroz, ikinci kalp krizi, Alzheimer hastalığı ve osteoartritin tedavisinde veya önlenmesinde yardımcı olabilir.
Ulusal Sağlık Enstitüleri’ne (NIH) göre, yetişkinler için ABD Tavsiye Edilen Günlük miktar 16 ila 18 mg arasındadır ve günde en fazla 35 mg alınmaktadır. Hamile veya emziren kadınların ek Niasin’den kaçınmaları önerilir. NIH’e göre, çocuklarda tamamlayıcı niasin veya niasinamidin güvenli kullanımını önermek için yeterli bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Çocuk için günlük multivitamininin bir parçası olarak 20 mg (niacinimide olarak) önerilir, ancak herhangi bir ek vitamine başlamadan önce her zaman çocuk doktorunuza danışmalısınız.
Besin kaynaklarından çok fazla niasin almak zordur, ancak takviye yaparken çok fazla niasin alabilirsiniz. Reaksiyonlar, kızarma, kaşıntı, sinirlilik ve baş ağrılarından bağırsak kramplarına, mide bulantısına ve ishale kadar uzanır. Yüksek dozlarda niasin, karaciğer toksisitesine neden olabilir; günde 3 gramdan fazla olan dozlar, sadece dikkatli bir tıbbi gözetim altında kullanılmalıdır (örneğin, yüksek kolesterol tedavisinde). Gut, anormal kalp ritimleri ve mide ülserlerinin kötüleşmesi de çok yüksek dozlarda B3 vitamini ile ilişkilendirilmiştir.
Vücudun B3 vitaminini yapamamasına rağmen, triptofan denen bir amino asidi B-3 vitaminine dönüştürebilir. Hindi ve yumurta gibi triptofan açısından zengin besinler de çok sayıda B3 vitamini içerir, bu nedenle diyette bu yiyecekler de dahil olmak üzere B3 vitamini eksikliğinin önlenmesine yardımcı olabilir.
Niyasin eksikliğinin erken dönemlerinde, kas güçsüzlüğü ve bezlerden sekresyonların azalması gibi basit fizyolojik değişiklikler gözlenir.
Pellagra adı verilen klinik tablo ve köpeklerde görülen siyah dil hastalığı, niyasin eksikliğine bağlı durumlardır.
Pellegra hastasında koldaki kızarıklıklar
Belli ölçüde niyasine dönüştürülebilen triptofan amino asidi mısırda az olduğundan mısırla beslenen insanlarda pellegra çok yaygındır.
Vitamin B3 (Niasin, nikotinik asit) EKSİKLİĞİ
Karadeniz sahillerinde sık görülen bu hastalık 3 D (diyare, dermatit, demans) ile ifade edilen başlıca belirtileri şunlardır:
- Mide, barsak bozuklukları:
Hastalığın başlangıcında glossit görülür; ileri devrelerde dil üzerinde ülserler geliştiği gibi aynı değişikliklere ağız ve farinkste de rastlanır.
Ağız, özofagus, midede yanma duyusu alınır; bulantı, kusma ve diyareler dikkati çeker.
Üretra ve vagina benzer mukoza değişiklikleri gösterirler.
Ciddi vakalarda, yaygın gastrointestinal kanamalara yol açabilir.
- Deri belirtileri:
Özellikle el ve ayağın dış yüzeyinde, koltuk altı, dirsek, diz, bilek, göğüs ve perinede deri önce kızarıp kaşınır
Daha sonra şişerek gerilir ve üzerinde veziküller belirir; deskuamasyondan sonra alttaki deri kalın ve ileri derecede pigmentli olarak ortaya çıkar.
Deride mekanik iritasyona ya da güneş ışığına maruz kalan yerlerde çatlamalar, pigmente alanlar oluşur.
- Sinirsel değişiklikler:
Bacaklarda bilateral simetrik polinöropati ile beraber, çok defa akut mani, melankoli nöbetleri görülür.
MSS’nin pek çok bölümüne patolojik lezyonlar ortaya çıkar ve kalıcı demans veya çeşitli tiplerde psikozlar gelişir.
Bazı çalışmalar ayrıca niasin alımını özellikle kadınlarda artmış kanser riskine bağlamıştır. Niasin alımındaki değişiklikler, alımın çok fazla veya çok az olması, hücrelerin büyümesinin yolunu, yakıtı ve üremeyi etkileyebilir. Zamanla, bu, kansere yol açan hücresel değişikliklere neden olabildiğini göstermiştir.
Yazar hakkında