Günlük arşiv 9 Kasım 2023

Yeterince Derin Uyku Almamak Demans Gelişme Riskini Artırabilir

Araştırmacılar, dünyada her üç saniyede bir kişinin demans hastalığına yakalandığını tahmin ediyor.
Yetersiz uyku demans için değiştirilebilir bir risk faktörüdür.
Yeni bir araştırma, 60 yaş üstü kişilerde her yıl derin uykuda yüzde 1’lik bir azalmanın, demans gelişme riskinde yüzde 27’lik bir artışa eşit olduğunu söylüyor.
Şu anda dünya çapında demansla yaşayan 55 milyondan fazla insan var ve araştırmacılar, dünyada her üç saniyede bir kişinin demans geliştirdiğini tahmin ediyor.

Demans hastalarının sayısının 2050 yılına kadar yaklaşık 153 milyona ulaşması beklendiğinden araştırmacılar, kişinin bu nörolojik hastalığa yakalanma riskini azaltmanın çaresi araştırılıyor.

Pek çok araştırmacı yetersiz uykunun demans için değiştirilebilir bir risk faktörü olduğuna inanıyor.

Şimdi, yeni bir çalışma, 60 yaşın üzerindeki kişiler için her yıl derin uykuda (yavaş dalga uykusu da denir) %1 kadar az bir azalmanın, demans gelişme riskinin %27 arttığına eşit olduğunu bularak daha fazla kanıt sağlıyor.

Uyku, yaşlanma ve demans riski arasındaki bağlantı

Demansı kalıcı olarak durdurmak veya tersine çevirmek için elimizde hazır herhangi bir iyileştirici tedavi bulunmadığından, demansın ilk etapta nasıl önlenebileceğini anlamak gerekiyor.  Uykunun yaşlanmayla nasıl değiştiğini ve yaşlanmayla birlikte uykudaki değişikliklerin demans riskiyle ilişkili olup olmadığını açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.

Azalan derin uyku demans riskini artırıyor

Kaliteli uyku sağlığın birçok yönü için önemlidir, ancak yetersiz uyku aslında demans risk faktörü olarak düşünülmemektedir. Bu bulgular, yetişkinlerin sağlıklı bir yaşam tarzının parçası olarak iyi uykuya öncelik verme ihtiyacını daha da güçlendirmektedir.  İnsanlar programlarına fiziksel aktiviteyi sığdırmak için zaman ayırdıkları gibi, yeterli kalite ve sürede uykuya da zaman ayırmalıdırlar.

Derin uyku nedir?

Çoğu yetişkinin her gece yedi ila dokuz saat arasında uyumaktadır. Vücudun uyku sırasında geçirdiği dört ana döngü vardır; üç REM olmayan (hızlı göz hareketi) uyku döngüsü ve bir REM uykusu döngüsü.

REM dışı ilk iki döngü, vücut uykuya dalmaya başladığında meydana gelir.

REM dışı üçüncü döngü derin uyku olarak bilinir. Bu, REM dışı üç döngüden en uzun olanıdır. Bu sırada vücudun kalp atış hızı ve nefes alması yavaşlar ve beyin dalgaları yavaşlayıp büyür.

Derin uyku döngüsü sırasında uyanmak normalde çok zordur.

Derin uyku sırasında vücut enerjisini yeniler, hücreleri yeniler, her türlü doku tamiri gerçekleşir

Geçmiş çalışmalar ayrıca derin uykunun vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Ayrıca anıların geliştirilmesine ve saklanmasına, bilişsel işlevlere ve verimli öğrenmeye yardımcı olarak beyni sağlıklı tutmada da önemli bir rol oynamaktadır.

Derin uyku neden demansı etkiler?

Derin uyku beyni sağlıklı tutmada önemli bir rol oynadığından, yeterince uyumamak kişinin Alzheimer hastalığı da dahil olmak üzere demans gibi beyinle ilgili hastalıklara yakalanma riskini artırabilir.

Nisan 2021’de yayınlanan bir araştırma, her gece altı saat veya daha az uyuyan 50’li ve 60’lı yaşlarındaki kişilerin, yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde demans gelişme riskinin daha yüksek olduğunu buldu.

Haziran 2021’de yayınlanan araştırma, derin uykunun Alzheimer hastalığına bağlı beyindeki toksik proteinlerin temizlenmesine yardımcı olabileceğini gösterdi.

Mayıs 2023’te yayınlanan bir çalışma, beyinde yüksek miktarda beta-amiloid bulunan yaşlı kişilerde derin uykunun hafıza kaybına karşı korunmaya yardımcı olabileceğini gösteren kanıtlar sağladı. Bu protein Alzheimer hastalığının gelişmesinde ana itici faktör olarak kabul edilmektedir.

Daha iyi uyku için ipuçları

İnsanların demans riskini azaltmak için nasıl yeterince uyuyabileceklerine odaklanırsak, burada alışkanlıklara ve davranışsal stratejilere bakmak gerekmektedir.

Ayrıca uyku hapı kullanımında  dikkatli olunması  gerekmektedir.

“Maalesef iyi bir gece uykusu çekmenin kısabir yolu yoktur. Olması gerektiği şekiilde ve zaman diliminde olması gerekmektedir.

Geleneksel sakinleştiriciler uykunun kalitesini veya miktarını artırmaz, buna derin uyku miktarını da iyileştirmezler. Uyku hapları gibi ilaçlar beyin üzerinde bir miktar oyun oynayabilir, sedasyonun iyi uyuduğunuz anlamına geldiğini düşünürken aslında veriler toplam uykunun kalitesini veya süresini belirli bir sürenin ötesinde artırmadıklarını göstermektedir.

Bu nedenle uyku hijyeni en başta alışılması gereken bir davranıştır.